Revizyon Mide
Ameliyatı

Çağımızın en yaygın hastalıklarından olan obezitenin tek etkin tedavisi cerrahi olmak ile beraber, bu bile obezitenin kesin çözümü olamamaktadır.

Yapılan araştırmalara göre, şişmanlık nedeni ile ameliyat olan hastaların % 10-15’inin, 10 yıl içinde yeniden ameliyat olacak kadar kilo aldığı görülmektedir. Bu nedenle, özellikle erken yaşlarda ameliyat olmuş hastalar, önlerinde uzun bir yaşam süresi bulunması nedeni ile bu olasılıkla çok daha fazla karşı karşıyadırlar. Tıbbın, özellikle cerrahi biliminin, şişmanlık tekrar bir hastalık olarak başgösterdiğinde bu insanlara yardımcı olması gerekmektedir. “Revizyonel Bariatrik Cerrahi” bu aşamada devreye girer.

Revizyonel Bariatrik Cerrahi (RBC) Nedir?

Revizyon, kelime anlamı olarak düzeltme anlamına gelir. Revizyonel cerrahi de herhangi bir nedenle bozulmuş, yani tedavi etkisi ortadan kalkmış bir ameliyatın, yeni bir ameliyatla düzeltilerek tedavinin tekrar etkin hale getirilmesi olarak tanımlanabilir. 

Revizyonel Mide Ameliyatı Kimlere Ve Ne Zaman Uygulanır?

Revizyonel mide ameliyatı, daha önceden şişmanlık nedeni ile ameliyat geçirmiş, ancak ameliyat sonrası süreçte kilo verme başarısını koruyamayarak tekrar kilo almış hastalara uygulanır. Elbette ki, bu karar alınmadan önce, yeniden kilo alma sonrası, bu kiloları tekrar verebilmek için tüm ameliyat dışı yöntemler (diyetin düzenlenmesi, psikolojik destek, zaman zaman ilaç tedavileri vb.) denenmiş ve tüm bu çabalar başarısızlıkla sonuçlanmış olmalıdır. Başka bir deyişle RBC, tüm yöntemler tüketildikten sonra son çare olarak gündeme gelmelidir. 

Revizyonel Cerrahide Hangi Yöntemler Uygulanır?

Revizyonal bariatrik ameliyatlarda hangi yöntemin uygulanacağı önceden gerçekleştirilmiş ameliyatın türüne ve hastanın mide bağırsak sisteminin anatomisine göre çeşitlilik gösterir. Günümüzde tüm dünyada yaygın olarak uygulanan bariatrik cerrahi yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi/SG)
  • Roux en Y gastrik bypass
  • Tek anastomozlu (Mini) gastrik bypass
  • Biliopankreatik diversiyon ile birlikte duodenal switch (BPD/DS)
  • Sleeve gastrektomi ile birlikte tek anastomozlu duodenoileal bypass (SADI-S) 

Uygulanacak revizyon cerrahisinin belirlenmesinde ilk ameliyatın hangi yöntemle yapıldığı asıl belirleyicidir. Buna göre; 

  • İlk ameliyatın tüp mide (sleeve gastrektomi) olması durumunda, eğer midede ameliyatın kısıtlayıcı etkisini belirgin olarak ortadan kaldıracak şekilde bir büyüme varsa ya da ilk ameliyatta kurallara uygun bir tüp mide ameliyatı yapılmamışsa (örneğin mide tüpü biraz geniş bırakılmış ya da midenin fundus kısmı tamamen çıkarılmamışsa) yeniden tüp mide ameliyatı (Re-sleeve) düşünülebilir. 
  • İlk ameliyat tüp mide olsa dahi, eğer yeniden tüp mide ameliyatı yapmayı gerektirecek (mide genişlemesi, yetersiz mide çıkarımı) bir durum yoksa ameliyatın gastrik bypass ameliyata çevrilmesi düşünülebilir. 
  • Bazı hastaların başlangıç kiloları çok fazla olduğunda (süper obez ve üzeri hastalar), sadece tüp mide ameliyatı yeterli kilo vermeyi sağlamayabilir. Bu durumda tüp mide ameliyatı BPD/DS  ya da  SADI-S gibi ameliyatlara dönüştürülerek daha fazla kilo vermenin önü açılır. 
  • İlk ameliyat gastrik bypass ise revizyon için seçenekler sınırlıdır. Bypass ameliyatı sırasında devre dışı bırakılan bağırsak uzunluğu artırılarak ya da geride bırakılan mide cebi ve mide bağırsak anastomozu küçültülerek revizyon yapılabilir ancak başarı şansı düşüktür. Ameliyatla bypass ameliyatının geriye çevrilerek tüp mide ya da BPD/DS ya da SADI-S ameliyatına dönüştürülmesi teorik olarak mümkünse de bu tür girişimlerin komplikasyon oranı çok yüksek olduğundan pratikte uygulanmaz. 
  • BPD/DS ya da SADI-S ameliyatı olmuş hastalarda revizyon sıklıkla devre dışı bırakılan bağırsak uzunluklarının artırılması şeklinde mümkün olsa da bu ameliyatlar kilo verdirme etkisi çok yüksek olan ameliyatlar olduğundan geri kilo alma nadiren oluşur, bu nedenle revizyon cerrahisi çok az gündeme gelir. 
Revizyonel Mide Ameliyatının Olası Komplikasyonları.

Revizyon ameliyatlarının hem ölüm hem de komplikasyon oranları, daha önce oldukları ameliyatlar nedeni ile hastalarda karın içinde yapışıklıklar gelişmiş olması ve zaman zaman da anatominin de değişmiş olması nedeni ile ilk kez yapılan ameliyatlara göre çok daha yüksektir. Kaçak olasılığı, komşu organlarda olası yaralanmalar, yapışıklıklara bağırsak tıkanıklıkları daha sık görülür. İlk kez yapılan ameliyatlara göre daha uzun sürmeleri de anesteziye ait komplikasyonlarda da artışa neden olur. Ameliyat kararı alınırken bu gerçekler mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Ameliyat, size tek başınıza başaramayacağınız kilo hedefinize ulaşmaya yardım ediyor.

Bu başarıyı, sağlıklı bir şekilde sürdürebilmenizde profesyonel ekibimiz, size ömür boyu destek sunuyor.

Amacımız; sizi her daim sağlıklı, mutlu ve fit görmek.