Sıkça Sorulan Sorular

Obezite Tedavisi

BARİATRİK CERRAHİ İÇİN ADAY OLUP OLMADIĞIMI NASIL BİLEBİLİRİM?

Bir kişinin bariatrik cerrahi için aday olup olmadığını belirleyen çeşitli faktörler vardır. Ciddi bir şekilde diyet yapmayı denemiş olmak ilk kuraldır. En az 6 ay süren, farklı zamanlarda denenmiş iki diyetin yapılmasından sonra kalıcı olarak kilo vermeyi başaramayanlar kilo verme ameliyatı için aday olarak kabul edilir. Ciddi diyet her zaman ilk tedavi seçeneği olmalıdır. Ancak, ne yazık ki, çalışmalar morbid obez olan kişilerden yalnızca % 5’inin diyetle kalıcı kilo kaybı sağlayabildiğini göstermiştir. Bu bilgiye rağmen, cerrahi seçenekler her zaman diyetin ikinci alternatifi olmalıdır ve sadece diyetle kilo veremeyen bireyler için düşünülmelidir.

Diyet yapmış olmaya ek olarak, bazı kriterler göz önünde tutularak ameliyata karar verilmektedir. Bireylerin vücut kitle indeksi (VKİ) göz önüne alındığında, uluslararası kılavuzlara göre;

Bariatrik cerrahi için klasik endikasyon, bir hastanın VKİ’nin 40’tan büyük olmasıdır. Böyle bir hasta, herhangi bir ek hastalık bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kilo verme ameliyatları için adaydır.

VKİ’si 35 ila 40 arasında olanlar bireylerde bariatrik cerrahi, tip 2 diyabet (veya insülin direnci), uyku apnesi, yüksek tansiyon, karaciğer yağlanması, ciddi eklem problemleri ve polikistik over sendromu gibi eşlik eden hastalıkların en az ikisinin mevcut olduğu durumlarda destek.

Son zamanlarda, sınıf 1 obezitesi olan hastalar (VKİ = 30 – 35), tip 2 diyabet veya metabolik sendromun başlaması durumunda bariatrik cerrahi ameliyatlarına aday olabilirler.

"VÜCUT KİTLE İNDEKSİ" VKI NEDİR?

Vücut kitle indeksi, kilogram cinsinden ağırlık, metre cinsinden yüksekliğin karesine bölünmesi ile elde edilen bir sayıdır.

VKİ = kg cinsinden ağırlık / metre cinsinden yüksekliğin karesi

Örneğin: 100 Kg ağırlığında ve 2 metre yüksekliğinde iseniz, BMI’niz 100/4 = 25 olacaktır.

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) VKİ’nize göre Obezitenin Sınıflandırılması:

VKİ

20 – 25 Normal

25 – 30 Aşırı Kilolu

30 – 35 Sınıf 1 Obezite

35 – 40 Sınıf 2 Obezite

40 < Sınıf 3 Obezite (Morbid obezite)

50 < Süper obezite

60 < Süper süper obezite

HANGİ BARİATRİK CERRAHİ PROSEDÜRÜ BENİM İÇİN EN İYİSİDİR?

İstanbul Bariatrics olarak, geniş yelpazeli kilo kaybı cerrahisi seçeneği sunuyoruz. Hastalar, her seçeneğin avantajları ve dezavantajları hakkında genişçe bilgilendirilir ve cerrahlarımız ile birlikte, kendilerine en uygun ameliyatın türüne karar verirler. Bir hastanın VKİ’si ve mevcut tıbbi durumu uygulanacak olan prosedürün türünü belirler.

Kliniğimizde, komplike olmayan primer vakalarda en sık tercih edilen operasyon “sleeve gastrektomi” dir. İkinci kez bariatrik cerrahi adayı olan veya Barrett hastalığı olan hastalar için “gastrik by-pass” da bir seçenek olabilir. Süper süper obezitesi olan hastalar için (VKİ > 60), “duodenal switch” bazen ilk seçenek olabilmektedir.

OBEZİTE AMELİYATI İÇİN BİR YAŞ SINIRI VAR MIDIR?

Ergenlik dönemine girmiş tüm bireyler ameliyat edilebilir. Ameliyat için üst yaş sınırı yoktur ama hastaların Kardiyo-pulmoner risklerine bağlı olarak her vaka ayrı ayrı ele alınmaktadır. Eskiden 18 olan alt yaş sınırı artık geçerli değildir.

BARİATRİK CERRAHİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Bariatrik cerrahi yalnızca hastaların yaşam kalitesini arttırmaz, daha da önemlisi, yaşam süresini ortalama olarak 15 yıl uzatır. İki önemli araştırma olan “Swedish Obese Study” (SOS) çalışması ve ABD’deki Utah’lı Ted Adams’ın çalışması, kilo azaltma ameliyatının ömrü uzattığına dair kanıtlar sundu.  Koroner ve karotis damar tıkanıklıklarına yol açan aterosklerozun yavaşlaması ile ameliyat sonrası kalp krizi ve inme riski önemli ölçüde azalır. Ayrıca, kadınlarda meme kanserinden ölümlerin bariatrik cerrahi ameliyatı sonucu azaldığı gösterilmiştir. Benzer şekilde, kalın barsak, mesane, prostat ve pankreas gibi obezitenin bir risk faktörü olduğu kanserler için de geçerlidir.

Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve karaciğer yağlanması gibi ek hastalıkların tedavisinde bariatrik cerrahiden oldukça fayda sağlar. Fazla kilolara bağlı eklem rahatsızlıkları ve genito-üriner sorunların birçoğu ve muhtemelen dislipidemi ile ilgili problemler de ameliyat sonrası iyileşecektir. Aslında uyku apnesinin ve polikistik over sendromunun temel tedavisi, aynı zamanda bariatrik prosedürlerle de sağlanacak olan kilo kaybıdır.

Estetik olarak vücuttaki güzelleşme, bu ameliyatların asıl hedefi değildir ama kilo vermenin bir sonucudur.

“Bariatrik prosedürler sadece estetik kaygılar için yapılmamalıdır.”

BARİATRİK CERRAHİNİN RİSKLERİ NELERDİR?

Diğer tüm ameliyatlarda olduğu gibi, bariatrik cerrahi prosedürlerinin de bazı riskleri vardır. Riskler, bu ameliyatlardan elde edilen faydalardan çok daha az oranda olduğu için, bariatrik prosedürler dünya çapında popülerlik kazanmaktadır. Morbid obezitenin kümülatif riskleri, ameliyatın kendi risklerinden çok daha fazladır.

Bu işlemlerin büyük komplikasyonları nadirdir, ancak vakaların yaklaşık %2-3’ünde ortaya çıkabilir. Kaçak (%1), yeniden müdahale gerektiren kanama (%1) ve akciğer embolisi ile birlikte olan veya olmayan bacak derin venlerinde pıhtı oluşması (<%1), bariatrik cerrahide görülebilecek ana komplikasyonlardır. Müdahale gerektirebilecek tek uzun vadeli problem, hastaların yine yaklaşık %1’inde görülebilen tüpteki darlık sorunudur. Böyle bir durumda endoskopik olarak ulaşılan bu darlığa uygulanacak genişletici balon işlemleri ile çözüm sağlanabilmektedir. Bariatrik operasyonları takiben ölüm oranı(mortalite) %0.1 civarındadır.

Cerrahi sonrası gelişebilecek bu komplikasyonlar, çoğu zaman, derhal teşhis edilip hemen müdahale edilmeleri koşuluyla tedavi edilebilir.

Hastalar doktorlarına, kliniklerinin mortalite ve komplikasyon oranlarını sormalıdır. Özelleşmiş bariatrik cerrahi merkezlerinde mortalite ve komplikasyon oranları kabul edilebilir sınırlar içerisinde olmalıdır.

İstanbul Bariatrics ekibi bugüne kadar yaklaşık 1000 hastayı ameliyat etti. Bunların arasında sadece bir tane yaşamı tehdit edici komplikasyon olan kaçak yaşandı ve derhal müdahale edilerek sorun ortadan kaldırıldı. Kliniğimizin mevcut sızıntı oranı %0.1’dir. Cerrahi müdahale gerektiren kanama oranı da %0,4’tür. Ekibimiz şimdiye kadar herhangi bir venöz tromboz veya pulmoner emboli ile karşılaşmadı ve hastalarından hiçbirini kaybetmedi. Ölüm oranı sıfır ve çok düşük komplikasyon oranlarına sahip olan İstanbul Bariatrics, üstün bir bariatrik merkez olarak tanındı ve geçtiğimiz yıllarda da IFSO’dan “Mükemmellik Merkezi” sertifikası aldı.

Değerlendirme sürecinde hastalarımız ameliyatların olası tüm riskler, bu risklerin nasıl önlendiği ve beklenmedik bir komplikasyon durumunda derhal nasıl müdahale edileceği konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirilmektedir.

BARİATRİK CERRAHİ OBEZİTEYE UZUN SÜRELİ BİR ÇÖZÜM MÜDÜR?

Günümüzde kalıcı kilo kaybını sağlayabilen tek tedavi yöntemi obezite ameliyatlarıdır. Uygulanan ameliyatların çeşitliliğine rağmen çözülememiş tek sorun ise ameliyat çeşidinden bağımsız olarak vakaların %10’unda tekrar kilo alma problemidir. Çalışmalar, hastaların yaklaşık %5-10’unun ilk işlemden yıllar sonra ikinci bir operasyona ihtiyaç duyacağını göstermektedir. Bu nedenle, yeniden kilo alma halen dünya çapında tartışılmakta olan en önemli sorunlardan biridir. Ameliyat sonrası destek gruplarına düzenli olarak katılan, yeme alışkanlıklarını değiştiren, alkolden uzak duran ve düzenli egzersiz yapan hastalar, bariatrik prosedürlerden en fazla yararlanma ihtimali olan hastalardır.

Özellikle ameliyattan sonraki ilk 5 yıl boyunca yapılacak olan yakın hasta takibi en iyi uzun dönem sonuçları elde etmek için son derece önemlidir.

BARİATRİK CERRAHİ ÖNCESİ NEDEN PSİKOLOJİK DEĞERLENDİRMEYE İHTİYACIM VAR?

Obezite ameliyatları birçok kişinin hayatını değiştiren bir karardır. Bu nedenle, sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da bu operasyon için hazırlıklı olmanız çok önemlidir. Ameliyat öncesi yapılan ilk psikolojik değerlendirme sırasında bireylerin taşıdığı şizofreni, madde bağımlılığı ve alkolizm gibi bariatrik cerrahiye uygun olmayan durumlar tanımlanır. Ayrıca, morbid obez hastalarda sıklıkla görülen duygusal yeme bozuklukları da araştırılmaktadır. Yeme bozukluğu olan hastalar ameliyat öncesinde ayrıntılı değerlenrilip, sonrasında da yakından takip edilir ve ameliyat sonrası dönemde yeme bozuklukları için özel danışmanlık verilir. Psikolojik desteğin, özellikle ameliyattan sonraki ilk birkaç yıl boyunca, kilo kaybının uzun süreli korunmasını olumlu yönde etkilediği bilinmektedir.

BAŞKA BİR ÜLKEDEN SEYAHAT EDERSEM, AMELİYATTAN ÖNCE VE SONRA NE KADAR KALMALIYIM?

Eğer İstanbul’a olan uçuş süreniz 5 saatten daha az ise, yaklaşık olarak 10 gün boyunca İstanbul’da kalmanızı tercih ederiz. Uçuş süreniz 5 saatten fazlaysa, yaşadığınız kente dönmeden önce yaklaşık 2 hafta İstanbul’da kalmanızı öneririz.

AMELİYATTAN SONRA NE KADAR KİLO VERMEYİ BEKLEMELİYİM?

Literatüre baktığımızda ameliyattan 5 yıl sonra fazla kiloların %60’ının kaybedilerek ulaşılan kilonun korunduğu görülmektedir. İstanbul Bariatrics’in kendi verilerine göre bu oran literatüre göre biraz daha yüksek olmakla beraber %70–75 aralığındadır.

VKİ’si yüksek olan hastalar genellikle VKİ’si düşük olanlara göre daha fazla kilo kaybederler.  Ayrıca, yeme alışkanlıklarına dikkat eden, düzenli egzersiz yapan ve hasta destek gruplarına katılan bireylerde çok daha iyi kilo kaybı ve ulaşılan kilonun korunması çok daha başarılı olmaktadır. Aşırı alkolden ve “boş kalorilerden” kaçınmak ve duygusal yeme bozukluklarının üstesinden gelmek çoğu zaman sürdürülebilir kilo kaybına neden olur.

Sonuç olarak, bu sorunun cevabı hastadan hastaya değişmektedir. Kaybedeceğiniz ağırlık miktarı, diyet alışkanlıkları, rutin egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Ayrıca cinsiyetiniz, yaşınız, şu anki kilonuz, hormonal durumunuz, menopoz durumu ve metabolik hızınız gibi biyolojik faktörlerin tümü kilo kaybı miktarında rol oynar.

OBEZİTE AMELİYATI NE KADAR SÜRER?

Genel olarak, sleeve gastrektomi (tüp mide) operasyonu primer vakalarda 1-1,5 saat kadar sürer. Gastrik by-pass prosedürleri de bu süre civarında tutmaktadır. Süper-süper obezlere nadiren uyguladığımız duodenal switch operasyonu 2 saat civarında almaktadır. Revizyon ameliyatları her zaman zordur ve 3-4 saat sürebilir.

AMELİYATTAN SONRA AĞRIM OLUR MU?

Ameliyattan sonra biraz rahatsızlık olması normaldir. Bununla birlikte, neredeyse tüm bariatrik ameliyatlar laparoskopik olduğundan, ağrı genellikle asgari düzeydedir. Laparoskopik operasyonlarda insizyonlar (kesiler) oldukça küçüktür. Bu açık ameliyatlara göre daha az acı ve daha hızlı iyileşme anlamına gelir. Hastalar genellikle ameliyattan bir hafta sonra işlerine geri döner. Ameliyattan sonra, bazı hastalarda basit ağrı kesiciler ile kolayca çözülebilen hafif bir omuz ağrısı yaşayabilirler. Vakaların %20’sinde hastalar ilk birkaç gün görülen ve sonrasında geçen bulantıdan şikayet etmişlerdir.

AMELİYATTAN SONRA NE KADAR SÜRE HASTANEDE KALIRIM?

Ameliyattan sonra üç gece kalmak gerekir.

HASTANEDE BİR REFAKATÇİYE İHTİYACIM VAR MI?

İsterseniz bir refakatçiniz olabilir, ancak yalnız kalmayı tercih ediyorsanız, profesyonel kadromuz hastanede kaldığınız süre boyunca size iyi bakacaktır.

AMELİYATTAN SONRA YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE (YBÜ) KALACAK MIYIM?

Çok nadir olarak, tansiyonunuz ameliyattan sonra düzensiz hale gelebilir. Bu durumda, YBÜ’de kalmanız gerekebilir. “YBÜ” terimi bazı insanları korkutabilir, ancak asıl amaç, yalnızca sizi daha yakından izlemek, kan basıncınızı dengelemek ve iyi bakıldığınızdan emin olmaktır.

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI İŞE / OKULA NE ZAMAN DÖNEBİLİRİM?

Genellikle hastalar ameliyattan sonraki 6-7 gün içinde günlük aktivitelerine dönebilirler. İşe dönüşe gelince, işinizin türüne ve yoğunluğuna bağlıdır. Kendinizi ne kadar iyi hissederseniz hissedin, ilk 1,5 ay boyunca, yük kaldırma, taşıma veya itme gibi ağır işler yapmaktan kaçınmalısınız.

KİLO VERME AMELİYATININ ŞUANKİ İLAÇLAR VE TEDAVİM ÜZERİNDE NASIL BİR ETKİSİ OLACAK? SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI ÖZEL BİR İLAÇ VEYA TEDAVİ ALMAM GEREKİR MİR?

Genel sağlığınız, kilo kaybınızı takiben çok daha iyi olacaktır. Uyku apnesi ve polikistik over sendromu için en iyi tedavi kilo kaybıdır. Ameliyattan birkaç ay sonra ilaçlara ve solunum destek cihazlarına (ör: BİPAP, CPAP) gerek kalmayacaktır. Ayrıca, hipertansif hastalar için, ilaç ihtiyacı, kilo vermeyi takiben kan basıncı düştükçe önemli ölçüde azalacak veya ortadan kalkacaktır. Bireyin pankreas B-hücresi işlevine bağlı olarak, tip 2 diyabet hastalığı da %90 oranında iyileşir ve hastaların %60-65’inde tam remisyon sağlanabilir. İlginçtir ki, kilo kaybı ameliyatının diyabet tedavisi üzerinde doğrudan bir etkisi vardır. Anti-diyabetik etki genellikle ameliyattan sonra hızla yaşanır.

Bariatrik ameliyatlar sayesinde ortopedik, ürolojik ve psikolojik problemler de ele alındığında, ilaçlar ve operasyonlar dahil olmak üzere pek çok tedavi yöntemine ihtiyaç ortadan kalkmaktadır. Hastaların çoğu, kilo kaybı ameliyatlarından sonra birçok yan etkisi olan ilaçlardan kurtulmaktadır.

Sleeve gastrektomi sonrası doktorunuz size yalnızca multi-vitamin desteği önerecektir. Başka bir ilaç almanız gerekmemektedir. Bununla birlikte, by-pass işlemlerinden sonra, daha yakından izlenmeye ve vitaminler veya iz elementler gibi birkaç ek takviyeye ihtiyacınız olabilir.

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI EGZERSİZE NE ZAMAN BAŞLAYABİLİRİM? VE NASIL EGZERSİZ YAPMALIYIM?

Ameliyattan hemen sonra egzersiz yapmaya başlamak, kilo verme hedeflerinizi sürdürmede önemli bir rol oynar. Egzersiz yapmak aynı zamanda hızlı iyileşmeye de yardımcı olur. İlk hafta boyunca yavaş yürüyüş ile başlayabilir ve kendinizi daha güçlü hissettiğinizde hızınızı artırabilirsiniz. İstanbul Bariatrics’te, profesyonel ekip üyelerimizden bir fitness koçu, sizin için uygun bir eğitim programı geliştirmek üzere sizinle birlikte çalışacaktır. Genel olarak konuşursak, ilk birkaç ay boyunca yürümek, yüzmek ve antrenman bisikletine binmek gibi aktivitelere teşvik edilir. Daha sonra, düşük veya orta ağırlıktaki kas geliştirme egzersizleri aynı zamanda kas kütlesi kaybını önlemek için önerilir. Kozmetik yararlarının yanı sıra, bu tür egzersizler kilonuzu korumanıza yardımcı olur.

DESTEK GRUBU TOPLANTILARINIZ VAR MI?

Evet, kurulduğumuz ilk günden beri ayda bir kez olmak üzere ameliyat olan ve olmak isteyen hastalarımıza yönelik destek grubu toplantıları yapıyoruz. Bilimsel olarak, destek gruplarına katılımın kilo kaybının uzun vadeli olarak korunmasında önemli olduğu kanıtlanmıştır. Bu toplantılar her ayın ilk cumartesi günü saat 12:00′de Acıbadem Fulya Hastanesi toplantı salonunda rutin olarak yapılmaktadır. Bu toplantılar, hastalara ortak sorunlarını, streslerini, başarılarını ve en önemlisi kilo almayı önlemenin yollarını tartışırken deneyimlerini paylaşma fırsatı sunar. Bariatrik cerrahiden önce ve sonra hastaların hepsi memnuniyetle karşılanmaktadır. Bu toplantılar çok bilgilendiricidir çünkü hastalar cerrahlarımıza, beslenme uzmanlarımıza ve psikologlarımıza her türlü soruyu sorabilirler.

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI SOSYAL HAYATIMI SINIRLANDIRMAM GEREKECEK Mİ?

Hayır, asla! Düzenli sosyal hayatınıza ve günlük rutininize devam etmenizi bekliyoruz ve hayatın yeni ritmine katılmanızı istiyoruz. Sosyal hayatınızı sınırlarsanız, kendinizi yalnız ve depresyonda hissedebilirsiniz. Yeni yeme davranışınızı yeni yaşamınıza uyarlamak son derece önemlidir.

BARİATRİK AMELİYATIMDAN SONRASI DOKTORLARLA NE SIKLIKTA GÖRÜŞECEĞİM?

Ameliyatınızdan sonra, düzenli olarak sizi görmeyi bekliyoruz. Özellikle, üçüncü ve on ikinci aydaki ziyaretler çok önemlidir. Uzun dönemde yıllık olarak takiplerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bu takip ziyaretleri sağlığınızı korumak ve kilo kaybı devamlılığınızı sağlamak için önemlidir.

Bu düzenli takip ziyaretleri dışında, istediğiniz zaman ekip üyelerimizle iletişime geçebilirsiniz.

AMELİYATTAN SONRA KATI YİYECEKLER YEMEYE NE ZAMAN BAŞLAYACAĞIM?

Ameliyattan sonra sadece 2-3 hafta boyunca sıvı veya püre yemekler yiyeceksiniz. Sonra, her hafta, yiyeceklerin formu daha katı hale gelecektir. 4-5 hafta sonra, hastalarımızın çoğu tavuk, balık, mercimek ve pişmiş sebze yemeye başlar. Ameliyattan sonraki ilk 3-4 ay boyunca sadece büyük et parçalarından kaçınılmalıdır. Bu nedenle, tüm hastalar bu süre boyunca kesinlikle protein takviyesi kullanmalıdır. Diyetisyenimiz sizinle birlikte çalışacak ve sizin için en uygun diyeti planlamanıza yardımcı olacaktır.

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI HAMİLE KALMAK GÜVENLİ MİDİR?

Bilimsel çalışmalar, kilo kaybı ameliyatı sonrası gebeliğin daha kolay ve daha güvenli olduğunu göstermektedir. Başka bir deyişle, obezite ameliyatları doğurganlığı arttırır. Ancak, sağlıklı bir hamilelik için, kilo kaybınızın dengelenmesi için en az bir yıl beklemelisiniz.

Yeni hayatınızın altın anahtarı için bizi ziyaret edin!

Fulya Mah., Yeşilçimen Sok., Acıbadem Fulya Hastanesi Karşısı Polat Tower No:12 Şişli – İstanbul

Obezite hastalığının tedavisinde yalnız değilsiniz...